Merhabalar, ocak ayını çok mutlu karşılamama rağmen devamında enerjimi koruyamadım. Üzerine de temizinden grip oldum. Bugün okuldan geldiğimde yatakta bitap düşmüş halde buldum kendimi. Bağışıklığı yüksek tutayım, güzel besleneyim derken fazla kaçırılan yemek üzerine uyuyakalma sonucu un çuvalı misali uyandım. Ve sonra dedim ki benim bu bünyeye neşe enjekte etmem lazım. Böyle olmayacak odada ders notları yığınına bakarak strese girmekten başka bir şey yapmıyordum masa başında. Oysa gayet de başa çıkabilirim derslerimle, daha önce bölümümle ilgili İngilizce klasik ya da sözlü sınava girmediğimden üzerimde daha önce yaşanmamışı yaşayacak olma gerginliği var. Ama üstesinden gelebilirim kendime inanıyorum. Öncelikle odaya miss gibi yumoş kokusu dolsun diye dolabımda ne var ne yoksa yıkayıp serdim. Bunu yaparken de taktım kulaklığı en enerjik disko müziklerini dinledim. Bununla da yetinmiyorum bir haftadır okul harici dışarı çıkmadığı...
Merhabalar, bugün size bahsetmek istediğim, gönülden sevmekte olduğum Çalıkuşu romanı ve filmleri. Ben çok eski basım bir Çalıkuşu romanına sahibim. Lise yıllarında eski bir yerden bulmuştum. Kalın bordo kapaklı bir kitap. Kendisine sahip olmaktan çok mutlu ve de gururluyum umarım o da benimle aynı düşünceleri paylaşıyordur. Geçen yurttan bir kız arkadaşıma uyku öncesi papatya çayı içmeye çıktım dedik ki hadi bir Türk filmi izleyelim. İtalya'da ülkemizi pek özledik malum. Ve Çalıkuşu'nun birincisini izledik. Bugün de İtalyanca çalışırken aşırı acıkmam sonucu hadi ikinciyi de yemek yerken açıvereyim dedim. Açıkçası pek sevdim. Hazır 15 tatil de geliyor. Evinizde alırsınız çayınızı elinize izlersiniz. Hani klasik bir soru vardır ya. Yeşilçam'da en sevdiklerin kimdir diye. Ben erkek oyuncu olarak Kartal Tibet derim hep. Burada malum Kamuran biraz konakta el bebek gül bebek büyümüş ee biraz da çapkın rolünde ama hala sevmekteyim kendisini. ...