Merhabalar, bu yazıyı çok sevdiğim bir şarkıyı dinleyerek yazmaya başlıyorum.
( https://open.spotify.com/track/66zVzafJU6HTogOQeeNv5y?si=jKJVq2B6Rl2nmli3jrQ_3w )
Size dün aniden gelen bir hafta çöp yemişim hissiyatından bahsetmek istiyorum. Buraya geldiğimden beri ki neredeyse bir buçuk ay oldu çok dengesiz besleniyorum. Çokça ekmek arası ve katı şeyler üzerine kurulu bir şekilde ve paketlenmiş market ürünleri ile besleniyorum. Ve çorba içsem bile bu hazır çorba olduğundan hiç mutlu hissetmiyorum. Başlarda asla dışarıda yemiyordum ama geçen hafta çok fazla dışarıda yedim. Yemekhanede yesem bile genelde makarna, rizotto oluyor bu seçenek ve onların da tadı sanki paket rizottoyu koymuş kaynatmışlar gibi. Kısacası yediğim en sağlıklı şey ton balıklı salata, balık gibi şeyler ama onlarda sadece günde bir öğünümü oluşturuyor.
Aydınlanma anıma gelecek olursak dün durdum ve dedim ki bu şekilde beslenerek vücudunu çok mutsuz ediyorsun, hadi buna bir son vermeyi deneyelim.
Bugün sabah markete gittim ve gün içinde sağlıklı beslenebilmemi sağlayacak hem de ekonomik olabilecek şeyler bulmaya çalıştım. Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki diyette falan değilim. Sadece daha dikkatli beslenmeyi denemek istiyorum. Ve bence bunu İtalya'da uygulamam daha kolay olabilir çünkü burada istersem öğünlerimi yurtta yapabilmem mümkün. Türkiye'de okulum her gün tüm gün olduğundan başlangıç süresi orada olsaydı beni daha da zorlayabilirdi.
Ve bu konuda buradan destek almak adına neler yedim, ne kadar uygulayabildim hadi bir bakalım.
Bugün günlerden pazar olduğundan dolayı birazcık geç uyandım dolayısıyla biraz öğlen sandviçi gibi oldu bu daha çok. Açıkçası Türkiye'de genelde poşet çay tercih etmem ve bitki çayı yaparken özen göstermeye çalışırım. Eczacılık okuduğumdan ve Fitofarmasi'ye ilgili olduğumdan büyük bir keyifle demlerim hep çayımı. Ama buraya sadece mide bulanması ihtimaline karşı kekik getirdim. Dolayısıyla poşet çay içiyorum her gün. İlk öğün olarak böyle renkli bir sandviç hazırladım. İçinde kuzu marulu, ton balığı, sarı biber, ton balığı ve domates bulunmaktaydı.
İkinci öğünüm kahvaltı saatinden çok uzak değildi açıkçası ama pazar günü yapılacaklara odaklanmaya çalışırken (Çokça yazılacak email) biraz bunaldım ve kafamı dağıtma amaçlı minik bir öğün ekledim. Ve Coupling açtım. Bu dizi tam kafanızı dağıtacak cinsten zaten. Birazcık Friends tadında ama benim favorim Friends hala.
Bir kahve molası vereyim dedim ama Valerie ile lafa daldım ve kurabiyemi yiyemeden kahvemi bitirdim dolayısıyla tatlı hakkımı kullanmamış oldum.
Evet puding güne pek uygun olmasa da bu paketin içinde gerçekten çok az vardı ve ben hepsini bitiremedim bile. Kahveyi şekersiz seviyorum ama yanına tatlı bir şeyler arıyorum hep.
Günü böylece kapadık. Yurttaki odamızda mutfağımız yok maalesef kendi imkanlarımızla minik bir dolap ve küçük bir elektrikli ocak bulduk ama Türkiye'deki gibi bir şehriye çorbası yapayım da içeyim olamıyorum maalesef. Daha pratik ve uzun süre ocağı çalıştırmam gerekmeyecek tarifler aramaktayım. Bu yazıyı güncellemeye devam etme umuduyla... Hoşça kalınız.
Yorumlar
Yorum Gönder