Şimdi size ne zamandır yazmak istediğim bir yazıyı yazıyorum. Epeydir aklımdaydı ama bazen içimi dökmek, soyut şeylerden bahsetmek daha ağır basıyor ve elim gitmiyor somut şeyler yazmaya. Ama şimdi güzel bir güne başladık. Sendrommuş hissi yaratmayan bir pazartesi oluşturdum kendime. Mutlu uyudum ve mutlu bir mesajla uyandım. Uzun uzun kahvaltı yaptım. Pek Türkiye'deki kahvaltılarımdan olamıyor maalesef. Burada çorba, kruvasan, bitki çayı, kaşar peynir ve kepek ekmeğiyle olabiliyor sadece. Bir de bol miktarda meyve suyu. Bir de mandalina. Mandalina konusunda paraya hiç kıymıyorum. C vitamini çok önemli.
O zaman şöyle bir başlangıç yapalım. Ben Ntv radyo programları tutkunuyum. Tabii radyo tiyatrosu konusunda sadece bu kanalla sınırlı kalmıyorum. Ders çalışırken çok bunaldığım zaman hep radyo tiyatrosu açıyorum. Genellikle polisiye seviyorum. Bence 'Arkası Yarın'lar baya iyi ama Baş komiser Nevzat'ın yeri çok ayrı. Oradaki seslendirmeleri Baş komiser Nevzat'ın insanı yatıştıran, yorgun ama insana iyi gelen sesini çok seviyorum. Bir ıhlamurun bardağa dolduruluş sesi beni yatıştırıyor.
Ahmet Ümit kitaplarını normalde de çok severim onda nedense biraz Zülfü Livaneli tarzını bulurum. Bu yazarlar olay örgüsü içinde size hayattaki en basit şeyin bile aslında ne kadar keyifli olabileceğini gösterir. Struma Olayını okurken bir yandan çayın nasıl demleneceğini okursunuz.
Bu arada size bahsetmek istediğim diğer bir şey yıllar önce Serenad kitabını okuduğumda o anki yaşımın da getirisiyle inanmak istememiştim. Çok üzülmüştüm. Ve araştırdığımda internette doğru düzgün bilgi bulamamıştım. Sadece bir iki kitap bulabilmiştim. Şu anda girip bakabilirsiniz pek çok bilgi mevcut. Bu zamansal değişim sebebini sadece tahmin edebiliriz.
Bu arada geçen Milano'ya işim düştü ve istasyondan şehir merkezine doğru yürürken bir radyo kanalı binası gördüm. Gerçekten bu bile çok güzeldi. Programları çekilirken sokaktan görebilmenizi camlar mümkün kılıyor.
Bir diğer bahsetmek istediğim program ise 'Gastronomi Sohbetleri'. Bir şeyler tarihe çıkıyorsa bence ilgi çekici olmaması mümkün değil. Dinlediğinizde bana hak vereceksiniz ki yemekler üzerinden o kadar çok genel geçer bilgilere kulak dolgunluğu kazanacaksınız ki! Özellikle en son yayınlanan İlkay Kanık'ın yemek ve sinema yorumundan sonra filmlere farklı bir gözle bakmaya başlayabilirsiniz.
Bir diğer sevdiğim ve en çok tavsiye ettiğim program ise 'Yol Açan Kadınlar'. Hatta mümkünse rica edeceğim. Lütfen izleyiniz. Benim idolüm olan 'Remziye Hisar'a da programda yer verilmiş. Kendisi Türkiye'nin ilk kadın kimyageridir. Kadınların ne zorluklarla ve azimle bugünlere geldiğinin farkındalığı adına enfes bir program. Müzikler o anlatan kadınların olgun sesleri!
Bu yazıma tekrar devam edeceğimi söyleyerek şimdilik yazıma son veriyorum. Benim için yazması, anlatması o kadar zevklidir ki bu konunun. Bir seri haline getirmek çok keyifli olacaktır.
Blogumda kendi fotoğraflarıma yer vermeyi tercih ettiğimden programlara dair fotoğraf koymuyorum. Sevgiler.
Yorumlar
Yorum Gönder