Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bu sefer de Noah demek Peter

   Hayatım karmakarışık odam temiz olsun bari sözüyle yine içimdeki liseli hallerimden kesitler bulduğum bir film daha buldum. Ben de ani yeni kararlar almak istediğimde odamı temizler bir şeyleri değiştirmeye çalışırdım. Gördüğünüz o ki  birkaç saatliğine de diyette gibi takılıyorum ama bilemezsiniz ki sabah kahvaltımda koca bir pizza yedim. Ama ton balıklı salata yerken gerçekten çok mutlu hissediyorum. Film de güzeldi bence kafa dağıtmalık, bir şeylerle odaklanamadığınız dönemde iyi gelebilecek bir filmdi.    Filmdeki yeni yıl arifesi de tam olarak ben gerçekten çılgınlarcasına listeler yapar, hayaller kurarım. Doğum günüm aralık ayında olduğundan aralık başlar başlamaz ben de başlar yeni kararlar günleri.    Şimdilik sadece yeni döneme adapte olmaya çalıştığımız sonbahar günlerindeyiz. Sakin kalıp koltukta film izleyip birazcık kestirebiliriz.     Korku ve korku varsa takip etmeliyim olleyjdvnxl tadında başlayan erasmus hazırlık aş...

Görüşürüz Sierra

   Merhaba, bu sabah güzel bir şekilde uyandırılmasam da arkasını güzel getirmeye kararlı bir şekilde yeşil çayımı demledim ve yoğurt yulaf karışımımı hazırladım ve bilgisayardan Sierra Burgess is a loser açtım. Filmin fragmanını beğenmiştim ve ne zamandır izlemek aklımdaydı. Güzel bir sabah adına izlenebilir bir film bence. Sierra da kendime dair pek çok şey buldum. Lisede ben de bir ara en önde otururdum ve teneffüslerde kitap okur, edebiyat derslerine bayılırdım. Sayısalcı olmama rağmen kendi kendime dönem analizi yapmaya çalışır, Tanzimat dönemini işlerken kitaplarını toplayıp okurdum. Bir dönem George Orwell ''1984'' ile felsefeye de ilgi duymaya başlamıştım. O yazarın ''Hayvan Çiftliği'' de beni o dönemler çok etkilemişti ve daha sonra üniversitede tiyatrosuna gitme fırsatı yakalamıştım. Yakalamıştım diyorum çünkü Ankara'da böyle oyunlara gidebilmek için bilet kovalamak zorundasınızdır ve ben bu konuda hiç şanslı sayılmam. Seçmeli dersl...

Yaza Dair

       Sanırım iş hayatım başlamadan önceki son yazları yaşıyorum ve bu senelik olan hakkımı aşırı tuhaf bir şekilde değerlendiğim için umarım sonraları yakınmam.      Benim yazlarım hiçbir zaman bol film ve dizi izlemeli geçmez. Çünkü yazları Muğla'nın bir yaylasında yaşıyoruz ve orada internet yok. Bazı yazlar deli gibi okurum. Kütük gibi 1000 sayfalık kitabı elime alırım ve bir hafta transa geçerim. Mesela Melekler Zamanı. Pek severim kendisini, bu kitabı okuduktan sonra Datça bana çok anlamlı gelmeye başladı. Bende ilk baskılarından bir tanesi var. Açıkçası o zamanki kapağını çok daha fazla seviyorum. Yazarın 'Kara kış beyaz düş' ve 'Erken Rüya Zamanlar' kitaplarını da okuyup beğenmiştim.     Kitap muhabbetini ayrı bir yazıya bırakacak olursam bu yaz öncekiler gibi olamadı. 1 ay hastanede, 1 ay eczanede staj yaptım. Ve ikisi de çok yoğundu. Oysa önceki stajımda hasta olmadığında kitap okuyabiliyordum. Ve ev halkımız da gez...